İnceleme: CASTLEVANIA (Netflix)

İNCELEME: CASTLEVANIA 1-2 SEZON (NETFLIX)

Savaş, öfke, hanedanlar, yaratıklar, vampirler ve Vlad “Dracula” Tepes.  Tarihi fantastik yolculuk derseniz kesinlikle soluksuz izleyeceğiniz bir anime. Castlevania izlerken fark ettiğim birkaç şeyden bahsedip sizlere detaylı olarak dizinin incelemesini ve yorumlarımı yapacağım. 

Konu 

Sene 1470’ler. Vlad Tepes namı diğer Kont Dracula’nın eşi, Hristiyan Kiliseler tarafından kara büyü yaptığı iddiasıyla yakılarak idam edilir. Bunun üzerine Dracula Wallachia (Eflak) Krallığından bütün insanların ayrılması için 1 yıl süre tanıyor. Fakat insanlar Başpiskoposluğun da baskıları neticesinde bunu gerçekleştirmez. Yoksa diziler nasıl çekilirdi :). Bunun sonucunda Dracula bütün gece ordusunu insanların üzerine gönderip insanlığı yeryüzünden silmenin çabasına girişir.

İnceleme (SPOILER İÇEREBİLİR)

En başında dizinin genel hatlarıyla inceledikten sonra karakter detaylarına gireceğim. En çok dikkatimi çeken şey dizide kullanılan 3D Ses sistemi. Kulaklık ile izlediğinizde eğer başka bir karaktere odaklanılıyorsa diğer karakterler konuştuğunda kameranın neresindeyse oradan ses geliyor. Bu durum dizinin bize vermek istediği gerçeklik hissini çok fazlasıyla aktarıyor. Bu durum dizinin ilk dakikalarında dikkatimi çeken şey oldu. Döneminin karanlık çağını bize çok fazlasıyla aktarmasıyla beraber bulunduğu yılların dini ve yönetim şekillerini en ince detayıyla anlatılıyor. 

Diğer konu ise karakterler. Benim animeler ile ilgili en büyük eleştirim, karakterlerin çok yüksek görüldüğü kanısındayım ve bu durum beni rahatsız ediyor. Animeler de ya da diğer fantastik türlerde karakterlerin çok yüksek oluşu asla zarar görmemeleri gibi şeyler çok fazlasıyla yaygın. Bu duruma karşı çıkan bir yapım olmuş. (SPOILER) Dizinin başlarında ana karakterlerimizden birisi olan Trevor Belmont, barda yaptığı kavgada çok fazlasıyla darbe alması karakterin düştüğü bitkinlik durumunu çok iyi yansıtıyor ve sonrasında formunu tekrar kazanması ile karakter gelişimi bile çok iyi yansıtılıyor (SPOILER). Diğer karakterler üzerinde durulan detaylar ve çizimler seyirciye bir artı olarak geçiyor. 

Karakterler

TREVOR BELMONT

Yaratıkları öldürmeyi amaç edinmiş ve onları yüzyıllar boyu öldürmüş olan soylu Belmont Hanedanının son üyesi. Trevor Belmont, çocukluğunda ailesinin ülkeden kara büyüler ile ilgilendiği gerekçesiyle kovulmaya zorlanıp öldürülüp Wallachia’ da kalan son üyedir. Çocukluğunda yalnız kalıp, sürekli yolculuk yaptığı sebebiyle çok fazla boş vermiş ve vurdumduymaz bir karakterdir. Fazla bencil, kaba ve serttir. Karanlık çöktüğünde* Kilisenin söylemleri üzerine suçun Belmont hanedanına atılması sebebiyle kimliği ortaya çıkarmaya pek niyetli birisi değildir. Kendi deyimi ile kısa kılıç, küçük fırlatma bıçakları ve kutsanmış bir kırbaç taşır.

* Dizide karanlık çökmesinin anlamı Draculanın gece ordularını insanların üzerine göndermesine söylenen bir terimdir.

ALUCARD

Greşit halkı arasında bir efsane yayılmaya başlar. “Uyuyan Asker”. Alucard, Dracula ve Lisa Tepes’ in yarı-insan yarı-vampir oğulları. Annesinin ölümünün ardından cehennemden gece ordusu gönderdiğini duyan babasıyla savaşmış fakat göğsündeki derin yara kaybetmiştir. Bunun üzerine Greşit şehrinin derinliklerine yaralarını iyileştirmek için uzun bir uykuya dalar. Ta ki uykusundan uyandırılana kadar… Alucard yarı-insan olması sebebiyle güneş ona zarar vermez. Kendisi çok iyi bir kılıç ustasıdır ve tek elli ince zarif bir kılıç kullanmaktadır. Aynı zamanda iyi bir büyü kullanıcısıdır. Işınlanma özelliği olduğu gibi kurda dönüşebilmektedir. Tabi aynı zamanda kılıcıda kullanabiliyor. 

SYPHA BELNADES

Göçebe bir hayat, sözlü aktarılan tarih… Sypha, konuşmacıların en yaşlısının torunudur. Sypha ve diğer konuşmacılar, Dracula’ nın ordusunun gerçekleştirdiği saldırılar için Kilise tarafından yanlış bir şekilde suçlandı. Bu onların sürekli zulüm görmelerine yol açtı, ama ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için şehrin içinde kaldılar. Sypha iyi bir büyü ustasıdır. Elementleri kontrol edebilmesi ona Gece Ordusu askerlerine karşı bir avantaj sağlamaktadır. 

VLAD “DRACULA” TEPES

Dracula, vampir türünün en güçlü ve ırkının lideri olmak için yükseldi. İnsanlıktan hoşlanmıyordu ve saf vahşeti ile ün yapıyordu. Kurbanlarını kazığa ittiği ve onu yanlış yapmaları durumunda tüm köyleri katlettiği biliniyordu.

Wallachia’ da Avrupa’nın geç ortaçağ döneminde Dracula, sihirli bir şekilde ışınlanabilen Castlevania adlı bir kalede yalnız yaşıyordu. Ayrıca, kalenin derinliklerinde saklanan geniş bir bilimsel bilgi zenginliğine sahip olmuştu.

1475’te Vlad’ın Lisa ile mutlu günleri ani ve trajik bir şekilde sona erdi. Bir gece, seyahatlerinden eve dönerken, kulübenin tamamen yandığını keşfetti. Daha sonra Lisa tarafından tedavi edilen Bayan Djuvara ile karşılaştı. Çiçek verirken Vlad, Lisa’nın sahte büyücülük suçlamalarından tutuklandığını ve ölüm cezasına çarptırıldığını öğrendi. Öfkeli Vlad, insan kimliğini terk etti ve bir kez daha Drakula oldu. Daha sonra Bayan Djuvara’yı ailesini alması ve Wallachia’ dan ayrılması için ateş direğine ışınlanmadan önce uyardı. 

Lisa’nın infaz yerine gelen Dracula, karısına ne olduğunu bilmek istedi. Piskopos onun bir cadı olduğunu ve kendisinin sadece bir efsane olduğunu ilan ettiğinde, vampir öfkelenerek Targoviste halkına bir yıl önce onları yok etmek için Tanrı ile barışmasını sağladı. Kalesine dönen Dracula, bir yıl içinde Cehennemden bir ordu çağırmaya hazırlandı. Bir yıl sonra, Dracula Targoviste’ de vaat edildiği gibi Başpiskoposa ve Lisa’nın ölümünü kutlayan ve varlığını bir saçmalık olarak gören insanlara göründü. Ordusunu Targoviste’ de serbest bıraktı, halkı katletti ve kalabalık Wallachia’ nın geri kalanına inmeye başladı.

Lord Dracula’nın kullandığı 3 temel şey vardır; Kara Büyü, Dişleri ve Pençeleri. Onun bu 3lüsü onu yenilmez yapıyordu. 

EKSİLERİ

Dizinin akıcılığını bozabilecek olaylar var. Bu durum bir aksiyon sahneleri aralarında olduğunda iyice can sıkabiliyor.

Dizinin zaman çizgisi çok saçma. Bir günden başlıyorsunuz fakat kaç gün geçti ya da gün geçti mi onu bile anlayamıyorsunuz bu durum sizin “Ne ara buraya geldik yahu” demenize sebep olabiliyor.

SONUÇ

Diziye puan verecek olursam 10/9.8 diyebilirim. Bir anda çekmesi, az bölümlü olması çerez niyetine izlenebilmesi yukarıda bahsetmediğim bazı artıları. Kesinlikle izlenmesi gereken bir dizi olduğunu düşünüyorum. Zaten yılların Frenchise’ı. Netflix katkısı ile böyle güzel bir yapım çıkması beklenirdi. 

Başka incelemede görüşmek üzere sağlıcakla kalın.